26 Ocak 2015 Pazartesi

Fetih masalları ve gerçekler-4

II.Mehmet Edirne’ye varıp tahta oturur oturmaz babası Murat’ın yeni doğmuş olan oğlu, yani beşikteki kardeşi Ahmet’i boğması için Evrenoszade Ali Bey’i görevlendirdi. Ertesi gün Ahmet’in annesi tahttaki Mehmet’e babasının ölümünden ötürü taziyelerini sunarken o sırada Evrenoszade kadının beşikteki oğlunu boğmakla meşguldü. Mehmet’in tahta geçer geçmez kardeşini öldürttüğü haberi Edirne’de büyük bir tepkiyle karşılanınca Mehmet bu kez de tepkileri yatıştırmak için, emrini yerine getirmekten başka bir suçu olmayan Evrenoszade Ali Bey’i idam ettirdi. Oğlu Ahmet’in acısından çılgına dönen ve çığlıklar atan annesini de, bir daha hamile kalması ihtimaline karşılık hadım edilmiş bir köle ile zorla evlendirerek gönderdi.

O dönemlerde yaşayan Osmanlı tarih yazıcıları bu tür katliamları ve vahşeti anlatırken padişahın hoşuna gidecek öyle bir dil kullanırlar ki, bunları okuyunca insanın bu katliamlara katliam demekten vazgeçesi geliyor. Bunlardan Bostanzade Yahya Efendi adındaki sözüm ona bir “tarihçi”, Fatih’in tahta geçer geçmez beşikteki kardeşini boğdurtmasını şöyle anlatır:

“Sultan Mehmet Han’ın yalnız İsfendiyar kızından doğan Sultan Ahmet adlı küçük kardeşi hayatta kalmıştı. Onu intizam-ı alem için şehit ettirerek günahsızlık örneği tabutunu, cennete yol alan babasının tabutu ardına katmıştı. Olgun derecede alimliği, dinine bağlılığı, iyilikseverliği, sonsuz adaleti ve bağışlayıcılığla tanınır.”

Evet intizam-ı alem için. Yani devlet düzeninin bozulmaması için. Bu intizam-ı alem için sözü o kadar sihirli bir sözcüktür ki , onu söyleyince akan sular durur. Tahta geçtiğinizde, eğer 28 kardeşiniz varsa, intizam-ı alem için hepsini birden öldürebilirsiniz. Niye? Devlet düzeni bozulmasın diye. Daha doğrusu koltuğunuz tehlikeye girmesin diye.

Şimdi adını unuttuğum bu tür Osmanlı dönemi tarihçilerinden biri de tahta geçer geçmez 5 kardeşinin beşini de öldürten bir Osmanlı padişahı için şunları yazmıştı.
“Kara yağız yiğit bir delikanlıydı. İyilikseverliği ve bağışlayıcılığıyla tanınırdı. Tahta geçer geçmez 5 kardeşine de ecel şerbeti içirdi”. Katliamı öyle tatlı anlatıyorlarki katliam kavramının anlamı değişiyor sanki.

Mehmet, tahta oturduktan sonra kendi adamlarının ağırlıkta olduğu bir divan oluşturdu. Ancak Zaganos’u ve kendi hizip başlarını şaşırtarak-Çandarlı’nın yeniçeriler üzerindeki gücünü ve şimdilik kaydıyla onunla iyi geçinmesi gerektiğini bildiği için-Çandarlı’yı vezir-i azam, kendi hizip başları olan Hadım Şehabettin, Saruca paşa ve Zaganos Paşayı ikinci, üçüncü ve dördüncü vezir yaptı.

Böylece Osmanlı Devleti içindeki iktidar mücadelesini, uzun yıllar boyu sabırla önlerindeki engelleri birer birer temizleyen ve rakiplerini fiziken tasfiye etmeyi başaran hıristiyan kökenli fraksiyon kazandı ve II. Mehmet 2. kez tahta oturdu.

Zaganos gurubunun bu zaferiyle birlikte Osmanlı Devletinde yabancı kökenlilerin iktidarı dönemi başlayacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder