26 Ocak 2015 Pazartesi

Fetih masalları ve gerçekler-2

Kuşatma öncesinde Bizans’ta Vatikan’la birleşme yanlılarıyla karşıtları arasında bir bölünme yaşanırken Osmanlı tarafında da Bizans’taki durumla kıyaslanamayacak kadar sert bir iktidar mücadelesi yaşanıyordu. Osmanlı , Osmanlı devleti içindeki Türklerin, daha doğru bir deyimle söylersek Osmanlı yerli feodal aristokrasinin temsilcisi, büyük toprak ağası ve tahminlere göre o dönemde dünyanın en zengin kişileri arasında yer aldığı söylenen Sadrazam Çandarlı Halil Paşa ile hıristiyan kökenli yönetici fraksiyon ve bu fraksiyonun temsilcisi Zaganos arasında, daha Fatih’in babası II. Murat hayattayken başlayan, birbirlerinin çocuklarını ve kardeşlerini öldürtmek, gözlerini kör ettirmek gibi karşılıklı hamlelerle devam eden amansız bir mücadele.

Artık daha fazla savaş ve sefer istemeyen, yerli üretimin canlandırılmasını isteyen 1. guruptakilerle, çıkarlarını sürekli yeni fetihlerde gören Hıristiyan kökenli bürokratlar arasındaki bu kanlı mücadele daha Fatih’in babası II. Murat zamanında başlamıştı. II. Murat başa geçer geçmez önce amcasını Edirne surlarına astırmış, hatta halkın gelip cesedi seyretmesini emretmiş, ardından kardeşi şehzade Mustafa’yı İznik surları dışında bir incir ağacına astırmış, daha sonra da “devletin bekası ve huzur ve güvenlik için”(siz onu “tahtını garantiye almak için” diye okuyun) diğer kardeşleri Ahmet, Yusuf ve Mahmut’u öldürmeyip sadece gözlerini kör ettirmekle yetinmişti.(kardeşlerine kıyak yapmış anlayacağınız)

Devlet içinde giderek güçlenen ve Fatih’in de içinde yer aldığı hıristiyan kökenli Zaganos gurubu daha II. Murat’ın sağlığından itibaren arka arkaya yaptığı hamlelerle II. Murat’ı iktidar edemez hale getirdi. Çandarlı’dan nefret eden bu gurup önlerinde engel olarak gördükleri ve II.Murat’tan sonra tahtın varisi olduğuna inanılan 2. Murat’ın oğlu ve Çandarlı çizgisindeki sancakbeyi Alaattin’i, onun 1 yaşındaki oğlu Gıyasettin’le 6 aylık oğlu Tacettin’i boğdurarak önlerindeki engelleri temizledi.

2. Murat’ın altını oyan bu gurubun sarayda giderek güçlenmesi ve Balkan’larda arka arkaya alınan birkaç yenilgi ile II. Murat’ın iktidar etme koşulları giderek ortadan kalktı. Tahttan çekilmek zorunda bırakılan II. Murat’ın yerine oğlu II.Mehmet(Fatih) geçirildi.

Resmi tarih bizden, iktidar uğruna amcasını ve kardeşini astıran ve diğer kardeşlerinin gözlerini kör ettiren Sultan Murat’ın, tahtı fedakarlık yaparak,kendi isteğiyle, hem de o sırada sadece 12 yaşında olan oğluna bıraktığına inanmamızı ister. Oysa gerçekler Osmanlı sarayı içinde kıran kırana, acımasız bir mücadelenin varlığına ve başını Zaganos’un çektiği, sürekli yeni fetihlerden yana olan hıristiyan kökenli gurubun, yine başını Çandarlı’nın çektiği Türk kökenli zengin Paşalar aristokrasisinden gerçek iktidarı almaya çalıştığına işaret ediyor.

Zaganos gurubu II.Murat’ı tahtından etmeyi ve yerine II.Mehmet’i geçirmeyi başarırsa da Çandarlı’nın gücünü bütünüyle kıramaz ve çocuk Mehmet’in padişahlığı, Çandarlı gurubunun çabalarıyla uzun sürmez. Çandarlı’nın tertiplediği bir yeniçeri ayaklanmasıyla diğer gurubun gücü kırılır. Çandarlı II.Murat’la birlikte bir plan hazırlar. Plana göre “padişah” Mehmet bir av eğlencesi bahanesiyle şehirden dışarı çıkarılacak ve Murat gizlice saraya getirilip padişah ilan edilecektir.

Gerçekten de Mehmet avdan dönünce kendisini tahttan indirilmiş buldu ve 1446 Ağustos’unda II. Murat yeniçerilerin sevinç çığlıkları arasında yeniden tahta oturdu. Mehmet, Zaganos ve diğerleri Manisa’ya gönderildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder