5 Mayıs 2015 Salı

Siyasal bilinç herkese lazım mı?

Aslında uzun yıllar boyunca çeşitli ortamlarda, oyunculukta, profesyonel turist rehberliği mesleğinde, sağda solda, her biri küçük çaplı olsa da, ünlü veya ünsüz çeşitli çevrelerden epey bi’ eğitimli şahsiyetle yaşadığım deneyimler böyle bir yazıyı çoktan yazmam için yeterince ateşleyici rol oynamış olsa da fazla üzerinde durmamış ve ortadaki cehaleti muhatap olduğum o kişinin bilgi eksikliğine bağlamıştım. Ancak başlıktaki soru, küresel bir soru olarak bütün haşmetiyle  orta yerde duruyor.

Devlet sanatçısı Atatürk’çü Ayten Gökçer’in ağzından “Asker yanlış yapmaz. 12 Eylül iyi oldu” lafını duyduğumda epey şaşırmıştım. Yine ondan önceki deneyimlerimde yaptığımı yapmış ve bunu onun politik konulardaki cehaletine vermiştim. Arkasından Cumhuriyet Bilim Teknik’te yazan, ünlü deprem bilimci Celal Şengör’ün “12 Eylül gerekliydi. Yapılması gerekiyordu. Ameliyat da sevimsizdir ama yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır” şeklindeki konuşması geldi. Şengör de katı bir Atatürkçü’ydü.

Bu gibi durumlarda genellikle yaptığımız şey bunu  o kişinin, ama sadece o kişinin kişisel cehaletine vermektir. Oysa bu değerlendirme yanlıştır. Çünkü ortada kişisel bir durum yoktur. Siyasal bilinçten  yoksunluğun, hayır daha doğrusu kişilerin kendilerini bilerek ve isteyerek siyasal bilinçten yoksun bırakmasının onları, eğitimli de olsalar nasıl  birer sefil ve cahil haline getirdiği gerçeğidir ortada olan. İşin sinir bozucu yanı bu insanların, kendilerinin aydın, halkın ise cahil olduğunu zannetmesidir.

Buradan hareketle şuraya gelebiliyoruz. İnsanlar, bir konuda, ama münhasıran bir konuda uzmanlaşmış ve ünlenmiş insanların, siyasal bir konuda beyan ettikleri görüşün de doğru olması gerektiği yanılgısına kapılabiliyorlar. Bir örnek olarak İlber Ortaylı verilebilir. Tarih konusunda dağ gibi bir bilgi stokladığı anlaşılan bu zat örneğin bizim Osmanlı’nın devamı olduğumuzu söylerse bizim de bu konuda, “Sen İlber Ortaylı’dan daha mı iyi bileceksin?” saldırısına maruz kalmamak için bu yaklaşımı benimsememiz gerektiği ya da AKP’yle bugüne kadar iyi ilişkiler içinde olmuş olan bu tarihçi figür siyasal bir konuda saçma sapan bir laf ederse bunun, Ortaylı’nın tarihçi kimliği nedeniyle taşıdığı ağırlığına binaen bu saçmalık karşısında sessiz kalmamız gerektiği yanılsamasına teslim olabiliyorlar.

Bunca deneyimden sonra artık hiç bir çekince duymadan şöyle iddialı bir saptamada bulunmaktan korkmamak gerekiyor. Amerikan Uzay Araştırmaları Örgütü NASA’da çalışan bilim adam ve kadınları kendi alanlarında “süper”, “üstün zekalı”, hatta “dahi” olarak nitelenebilirler. Doğrudur da. Ancak bu insanların siyasal bilinç düzeyi, eğer bu konuda özel bir çaba harcayıp istisnalar arasında yer almayı başaran birileri yoksa, Diyarbakır’daki bir simitçiden ya da  Gaziantep’teki bir milli piyango satıcından çoook daha gerilerdedir.

Yukarıda örneğini verdiğim “eğitimli cahillerin” ideolojik ve felsefi olarak da epey yoksul olduklarını biliyoruz. Ancak ideolojik ve felsefi bilinci, eklektik de olsa, az çok gelişkin bir başka guruptan söz etmeden olmaz. Batı’da çok rastlanan bu tiplerden bizde de epey vardır. Eskiden esas olarak İstanbul’un Cihangir, Moda ve Kadıköy’ünde sık sık rastlardınız bunlara. Şimdiyse  her yerdeler. Hepsi eğitimlidir ve çoğu yabancı dil bilir. Konuşmalarında biraz Proust, biraz da Zizek, ortaya karışık bir şeyler yaparlar. Hadi cömertlik yapalım ve bu insanların ideolojik ve felsefi bilinçlerinin hayli yüksek olduğunu söyleyelim. Ancak siyasal bilinçleri hiç yoktur ve batıcı düşünme alışkanlıkları nedeniyle sürekli yanlış siyasal tercihlerde bulunurlar. Siyasal bilinçten o kadar yoksundurlar ki, hiç abartmıyorum, örneğin yarın Türkiye Amerikan askerleri tarafından işgal edilse, ideoljik ve felsefi bilgileri onlardan çok daha geri olan birileri işgale karşı nasıl direnileceği üzerine kafa yorarken bunlar “dışlanan transseksüeller” sorununa ya da “ötekileştirilen Çingenelerin” mağduriyetine dikkat çekmeyi tercih edeceklerdir.

“Aptal” sözcüğü aslında bir zihinsel hastalıktır. Doğal ve elde olmayan bir şeydir. Hakaret içermez.

Salaklıksa bir tercihtir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder